Telefon
WhatsApp
  • 15 Şubat 2021, 11:11
Ürün (Mamül) Sorumluluğu Sigortası

ÜRÜN (MAMÜL) SORUMLULUĞU SİGORTASI

Özet: Üreticinin imal ettiği ürün dolayısı ile meydana gelen bedeni ve maddi zararların sorumluluğu, günümüzde genel sorumluluk sigortalarının en önemli sorunlarından birini teşkil etmektedir. Günümüzde endüstrinin devamlı bir biçimde gelişmesi, son zamanlarda meydana gelen büyük hasarların etkisi, bu sorumluluğu uluslararası sigorta dünyasının en önemli konularından biri haline getirmiştir[1]. Günümüz endüstriyel gelişimin büyümesi ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte getirdiği tehlikeler,  ürün sorumluluğu sigortası üzerinde çalışmalar yapılmasını da gerektirmiştir.     

PRODUCT LIABILITY INSURANCE

Abstract: Material and economic damages occurred because of product manufactured by the producer is one of the most important problems of general liability insurances today. Ongoing development of the industry today, effect of substantial damages that have been occurring in recent times, have made this liability one of the most important issues in the international insurance world[2]. Dangers brought by growth of today's industrial development and development of technology have necessitated studies on product liability insurance.    

Giriş: Geleneksel toplumdan sanayi toplumuna geçiş süreci içinde, teknolojinin gelişmesi ve bunun birlikte getirdiği tehlikeler, sorumluluk sigortalarının da gelişmesini zorunlu hale getirmiştir. Çağımız teknolojisinin gelişimiyle beraber artan ve çeşitlenen rizikoların, günümüzde sorumluluk sigortası himayesini zorunlu hale getirdiğini ve bu sigortaların kapsamını genişlettiğini söyleyebiliriz. Sorumluluk sigortalarının, ilerleyen süreçte Türkiye’de yaşanılan teknolojik ve sosyo-ekonomik gelişmeler neticesinde büyük bir ilerleme kaydedeceği şüphesizdir. Önümüzdeki dönemde, ülkemizdeki sorumluluk sigortalarında yaşanılacağı tahmin edilen yükselişte, en büyük atılımlardan birisini de ürün sorumluluk sigortasının gerçekleştireceği düşünülmektedir[3]. Ürün sorumluluk sigortası, gelişmiş batılı ülkelerle kıyaslandığında, ülkemizde yeni yeni uygulamaya ve yaygınlaşmaya başlayan bir sigorta türü olduğunu görmekteyiz.

            Bu çalışmamızda, üreticilerin sorumluluklarının sınırını ve sorumluluk alanlarında gerçekleşen rizikoları belirlemek suretiyle, sigortalılara bir teminat, sigortacılara ise bir kazanç sağlama imkanı yaratan ürün sorumluluk sigortası teminat kapsamı ve istisnaları çeşitli açılardan değerlendirilmiştir.

 

   1. ÜRÜN SORUMLULUĞU KAVRAMI

Ekonomi bilimi açısından ürün, insan emeğiyle elde edilen fayda değeri olarak tanımlanmaktadır. İnsan emeğiyle elde edilen değiştirme değerini dile getiren mal deyimi karşılığında kullanılır. Ürün, insan emeğini gerektiren bir üretimin sonucudur. Yabani ağaçlarda kendiliğinden oluşan meyveler ekonomik anlamda ürün değildirler[4].

Ürün sorumluluğu hukuku açısından ise ürün kavramının içerisine endüstri sürecinden geçen veya elle yapılan tüm mallar; zirai mallar, yarı mamuller, yatırım malları ve nihayet hammaddeler girmektedir[5]. Günümüzde üreticinin sorumluluğu bakımından ürün kavramının giderek genişletilmesi yönünde bir eğilim vardır. Örneğin çeşitli yabancı hukuklarda taşınır ürünler bakımından endüstri ürünleri ile doğal ürünler arasındaki ayırım giderek ortadan kalkmaktadır[6].

Yapımcının sorumluluğu, yapımcının piyasaya sürülmüş bir üründe bulunan güvenlik ayıbından kaynaklanan zararlardan ötürü tazminat yükümlülüğünü ifade eder. Ayıplı bir ürünün, bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir malın zarar görmesine neden olduğunda meydana gelen zararlardan üretici sorumludur. İstenebilecek olan maddi zarar kalemleri, ölümden doğan zararlar, bedensel bütünlüğün ihlalinden doğan zararlar ve eşyadan doğan zararlardır[7]. Mamul sorumluluğu (Products Liability) kavramı, üreticinin imal ettiği ürünü elinden ve kontrolünden tamamıyla çıkardıktan sonra üründeki bir kusur yüzenden oluşan bedeni ve maddi zararlar nedeniyle sorumluluğunu ifade etmektedir[8]

Yapımcının (üreticinin) sorumluluğu, özellikle zarar gören ile üretici arasında sözleşmesel bir ilişkinin bulunmadığı durumlarda büyük önem arz etmektedir. Bu noktada karşılaşılan çok yönlü ve çözümü güç problemlerde, gerek ürün nedeniyle zarara maruz kalanların zararlarını karşılayabilmek gerekse üreticinin yüklenmiş olduğu hukuki sorumluluğu hafifletebilmek için ürün sorumluluk sigortası olarak adlandırılan bir sigorta türü geliştirilmiş ve uygulamaya konulmuştur[9].

Ürün sorumluluk sigortaları maddi veya bedeni zararların doğrudan nedeni olabilecek manevi tazminat taleplerini de karşılayacak şekilde genişletilmiştir[10].

Ürün sorumluluğu sigortasından, üçüncü şahıslarla beraber seri üretim nedeniyle bundan büyük oranda zarar görecek olan yapımcı firmalar da ekonomik yıkımdan kurtulmak suretiyle faydalanmaktadırlar. Bir başka anlatımla ürün sorumluluğu sigortası sayesinde, yapımcının sorumlu olduğu hallerde, zarara uğrayan tüketici veya üçüncü kişilere yapımcı yüksek miktarlarda tazminat ödemekten kurtulmakta, öbür taraftan tüketici ve üçüncü kişiler de, hatalı üretim nedeniyle maruz kaldıkları zararı üretici firma peşine düşmeden kolaylıkla alabilme imkanına sahip olmaktadırlar[11].

 

   1. GENEL OLARAK ÜRÜN SORUMLULUĞU SİGORTASI

 Son yüzyılda teknolojinin gelişmesi ve bununla birlikte getirdiği tehlikeler, sorumluluk hukukunun gelişimiyle birlikte, sorumluluk sigortalarının da gelişmesini mecburi hale getirmiştir[12].  Teknolojinin Türkiye’de yaygınlaşması ve bunun beraberinde getirdiği tehlikelerin fazlalaşması üzerine sorumluluk sigortaları Türkiye’de de sigorta sektöründe yaygınlaşmıştır[13]. Aslında sorumluluk sigortaları, kişilerin hayatta karşılaşacakları zarar ve masrafa yol açan olayların ekonomik sonuçlarından kendilerini korumak için önceden tedbir almak istemeleri sonucu doğmuştur. Sorumluluk sigortaları, sigorta ettirenin üçüncü kişilere karşı sorumluluğuna yol açan olaylar sonucunda malvarlığının azalması rizikosunu teminat altına alır[14].  

Sorumluluk sigortalarının zaman içinde kabul görmeye başlamasının ardından, üreticinin sorumluluğunun sigortalanması fikri de iyice benimsenmiştir. Zamanla üreticinin sorumluluğunun niteliğinin değişmesinin, üretici açısından riskleri arttırmış olması da etkili olmuştur. Ürünün ayıplı olması ve bu ayıp nedeniyle üçüncü kişilerin zarara uğraması halinde, üreticinin ortaya çıkan zararı tek başına karşılaması bazı hallerde mümkün olmamaktadır. Bu nedenle üreticinin sigorta himayesinden yararlanması, özellikle de teknolojideki gelişmeler ve seri üretime geçilmesinden sonra adeta bir ihtiyaç halini almıştır[15].

Ürün Sorumluluk Sigortası uygulaması 20.yüz yılda, sanayi devriminin de etkisiyle gelişen tüketici bilincinin bir sonucu olarak başlamış ve de çok kısa bir sürede bugünkü formasyonuna ulaşmıştır. İlk önceleri Üçüncü Şahıslara Karsı Sorumluluk Sigortası poliçesi altında “gıda zehirlenmeleri” ek teminatı ile verilmeye başlanan ürün sorumluluk sigortası, daha sonraları giyim sektörü tarafından talep edilmiş ve bu talep diğer alanlara da yayılarak su anda olduğu gibi her tür ticari faaliyeti kapsayan bir çeşitliliği yakalamıştır. Günümüzde hizmet sektörü de dahil olmak üzere oldukça geniş bir yelpazede ürün sorumluluk sigortası poliçesinin yapılması mümkündür[16].

Ürün sorumluluk sigortası, üreticinin ürettiği malı pazarlamak amacıyla elinden ve kontrolünden tamamen çıkardıktan sonra, o ürünü kullanan kişilerin, üründe mevcut bir bozukluk nedeniyle herhangi bir zarara maruz kalmaları durumunda, üreticinin zarar gören bu kişilere karşı olan yasal sorumluluklarını teminat altına alan bir sigorta türü olarak tanımlanabilir. Tarafların karşılıklı irade beyanlarının buluşması ile kurulan ve borçlar hukuku esasları çerçevesinde yapılan bir sözleşme olan ürün sorumluluğu sigortası çerçevesinde sigorta ettiren üretici prim ödeme borcu altına girerken, sigortacı da rizikoyu taşıma yükümlülüğü altına girmektedir. Bu doğrultuda ürün sorumluluğu sigortası sözleşmesi, bütün sigorta sözleşmeleri gibi tam iki taraflı (sinallagmatik sözleşme) niteliğindedir[17].

Bir sorumluluk sigortası türü olan ürün sorumluluğu sigortası, tüketicinin uğradığı zararları tazmin fonksiyonundan dolayı zarar sigortası olarak nitelendirilir. Malvarlığının pasifi ile ilgili olan zararı konu alan ürün sorumluluğu sigortası pasif sigortadır. Bu bağlamda, aktif sigortanın önemli bir niteliği olan sigorta değeri, burada söz konusu değildir[18]

 

   1. Ürün Sorumluluğu Sigortasının Kanuni ve Akdi Dayanakları

Ürün sorumluluğu sigortasına ilişkin olarak mevzuatımızda özel bir düzenleme yer almamakla birlikte, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’da sorumluluk sigortalarına ilişkin özel düzenlemelere yer verilmiştir. Ayrıca 19.07.2014 tarihinde Hazine Müsteşarlığı tarafından ürün sorumluluğu sigortası sözleşmeleri için hazırlanmış genel şartlar bulunmaktadır.

Ürün Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Hazine Müsteşarlığı tarafından hazırlanıp yayınlanmadan önce uygulamada, bu sözleşmelerde üçüncü şahıslara karşı mali sorumluluk sigortası genel şartları kullanılmakta idi. Ürün sorumluluğu sigortası, genel olarak, kanunen yaptırılması zorunlu sorumluluk sigortalarından olmadığından, bazı üreticiler, üçüncü kişilere karşı mali sorumluluk sigortası sözleşmelerinde ek teminat olarak ürün sorumluluğuna karşı güvence sağlanmasını talep etmektedirler. Ürün sorumluluğu sigortası, sigortalının diğer sorumluluk sigortaları ile beraber daha isabetli bir biçimde değerlendirilebilen tipik bir sorumluluk sigortasıdır. Ancak bu durum tehlikeli maddelerin üretimi ile ilgili faaliyette bulunan üreticiler için geçerli değildir. Çünkü tehlikeli maddeler zorunlu sorumluluk sigortası ve tüpgaz zorunlu sorumluluk sigortası, zorunlu ürün sorumluluğu sigortalarıdır. Bahse konu zorunlu ürün sorumluluğu sigortaları mevzuatımızda, kendi genel şartları ile düzenlenmektedir[19].

Ürün sorumluluğu sigortasına ilişkin olarak özel düzenlemeler yer almamakla birlikte, TTK’da yer alan genel hükümler ile sorumluluk sigortalarına ilişkin hükümler ve Ürün Sorumluluk Sigortası Genel Şartları bu tür sigorta sözleşmelerinde uygulanmaktadır.

   1. Ürün sorumluluk Sigortasında Riziko

Zarar sigortalarında, teminat altına alınan rizikoların belirlenmesinde iki yöntem benimsenmiştir. Bunlardan ilki, menfaatin sözleşmede açıkça belirlenen riziko veya rizikolara karşı teminat altına alınmasıdır. Rizikonun bu şekilde belirlenmesi halinde, sigortacının yükümlülüğü, sadece sözleşmede belirlenen rizikoları, sözleşmede belirlenen şekilde tazmin etmek ile sınırlıdır. İkinci yöntem ise, sözleşmede öngörülen aktifin azalması ya da pasifin artmasına neden olabilecek tüm rizikoların teminat altına alınmasını sağlayan bütün risklerin sigorta sözleşmesinin kapsamına alınmasıdır. Bu şekilde menfaatin tüm rizikolara karşı koruma altına alınması halinde, rizikonun genelliği ilkesi söz konusu olacaktır[20].

Ürün rizikolarının kapsamı gayet geniş olup ilaç sanayiinden inşaat malzemelerine, endüstride kullanılan kimyasal maddelerden boyalara ve yapıştırıcılara, makinelerden elektronik alet ve cihazlara kadar uzanmaktadır[21]. Ürün sorumluluğu sigortası sözleşmelerinde de, teminatın kapsamı belirlenerek genel sınırları çizilen sigorta koruması, çeşitli istisna klozları ile sınırlandırılmaktadır. Sigorta sözleşmesi bütün riskler kaydı ile düzenlense dahi, genellik ilkesi sadece rizikoyu meydana getiren nedenlerle ilgili olduğundan, riziko, zaman, konu ve mekân açısından sınırlanabilir[22].

Ürün sorumluluk sigortasında rizikonun kapsamı gayet geniş olup, ilaç sanayinden inşaat malzemelerine, endüstride kullanılan kimyasal maddelerden boyalara ve yapıştırıcılara, makinelerden elektronik alet ve cihazlara kadar uzanmaktadır. Seri ve geniş kapsamlı üretim sonucu bu mamullerde oluşabilecek üretim hatalarının neler olabileceği ve tüketiciler ile üçüncü kişilerde ne gibi hasar ve zarar getirebileceklerinin önceden bilinmesi mümkün değildir. Bununla beraber mamul sorumluluğu rizikolarının kendine özgü bazı özellikleri vardır. Uygulamada ve doktrinde bu müşterek özellikler, hasarların silsile takip etmesi, hasarların geniş alanda coğrafik dağılıma tabi olması ve hasarların başlangıçta belirti göstermemesi olarak belirtilmektedir[23].

   1. Ürün Sorumluluk Sigortasında Teminat Kapsamının İstisnaları

Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi üretim sonucu bu ürünlerde oluşabilecek üretim hatalarının neler olabileceği ve tüketiciler ile üçüncü kişilerde ne gibi hasar ve zarar getirebileceklerinin önceden bilinmesi mümkün değildir. Yani ürün sorumluluğu sigortasında rizikoların peşinen belirlenmesi mümkün bulunmadığından uygulamada ürün sorumluluk sigortası poliçelerinde riziko ve hasar istisnaları belirlenme yoluna gidilerek sigorta teminatı altına alınan riziko alanı daraltılma yoluna gidilmiştir.

Ürün sorumluluk sigortası genel şartlarının A. 3. maddesinde, sigorta ettirenin kasıtlı neden olduğu zararlar ile hukuka, ahlaka, adaba aykırı üretim faaliyetine konu ürünlerin neden olduğu zararlar teminat kapsamı dışında tutulmuştur. Yine söz konusu hükümde sigorta ettirenin veya çalıştırdığı kişilerin, poliçede belirtilen üretim faaliyetini yerine getirirken alkol, uyuşturucu ya da narkotik maddelerin tesiri altında bulunması sonucunda meydana gelen olaylar teminat dışında kalan hallerden sayılmıştır. Ürün sorumluluk sigortası genel şartlarının A. 4. Maddesinde de aksine sözleşme bulunmuyorsa teminat dışında kalan haller ile tazminat talepleri ve ödemeler belirtilmiştir. Ürün sorumluluk sigortası genel şartlarında belirtilen istisnalardan bazıları genel hatlarıyla aşağıda incelenmiştir.

   1. Kast

Sigorta ettirenin kusurlu davranışlarıyla neden olduğu zararlardan dolayı, sorumluluğa kendisinin katlanması gerektiği, kasıtlı davranışların sonuçlarının diğer sigorta ettirenler topluluğuna yüklenemeyeceği, sigorta hukukunda üzerinde birleşilen bir düşüncedir[24]. Kast, failin hukuka aykırı neticeyi önceden tasavvur etmesi ve bu neticeyi gerçekten istemesidir. Kastta, failin iradesi hukuka aykırı bir neticeye yönelmiştir. Kastın varlığı için hukuka aykırı neticenin istenilmiş olması yeterlidir. Ayrıca fiile illiyet bağıyla bağlı bütün neticelerin, tazmini gerektiren bütün zararların önceden öngörülmüş olmasına gerek yoktur[25].

  Türk Ticaret Kanunu’nun 1477. maddesinde; “Sigortacı, sigortalının, sorumluluk konusu olayı kasten gerçekleştirmesinden doğan zararlardan sorumlu olmaz.” Denilmektedir. Hükümde anlaşıldığı üzere, sigortacının kasten neden olduğu rizikolardan dolayı sorumlu olmayacağı şeklindeki genel ilke, sorumluluk sigortaları için de aynen benimsenmiştir. Türk Ticaret Kanunu’nun 1477. maddesinin gerekçesinde de; kast, istisnasının kabul edilmemesi halinde, sigorta ettirenin, sigortasına güvenerek, vermiş olduğu zarar nedeniyle kendinin mal varlığından herhangi bir azalma olmayacağı düşüncesiyle kasıtlı olarak başkalarına zarar verebileceği ve bununda kabul edilebilir bir sonuç olmadığı belirtilmiştir[26].  

Ürün sorumluluk sigortası genel şartlarının A. 3. b. maddesinde de,  sigortalı tarafından kasten sebep olunan her tür zararın teminat kapsamı dışında olduğu belirtilmiştir.

   1. Sözleşmeden Doğan Sorumluluk

Ürün sorumluluğu sigortasında, sözleşmeden doğan veya sözleşme kurulması idi üstlenilmeyecek olan sorumluluklar istisna edilir. Ürün sorumluluğu sigortasında da, diğer sorumluluk sigortalarında olduğu gibi, sözleşmeden doğmayan ‘hukuki sorumluluk’ veya ‘kanunca yüklenilmiş sorumluluk’ olarak nitelendirilen ve ihmal ve özensizlikten doğan, akdi olmayan haksız fiilden doğan sorumluluk sigorta teminatı kapsamına alınmıştır [27].

  Ürün sorumluluk sigortası genel şartlarının A. 3. 1. ç. maddesinde de, “Bir sözleşmenin ifasına veya özel bir anlaşmaya dayanıp, sigortalının yasal sorumluluk ölçüsünü aşan her tür talepleri” şeklinde bu istisna açıkça belirtilmiştir.

Bu hükümde bahsedilen sorumluluk, üreticinin kanuni sorumluluk ölçüsünü aşan üstlenmiş olduğu sorumluluğu genişleten anlaşmalardır. Kanun koyucunun iradesine dayanan tazminat talepleri, sigorta teminatından yararlanırken, kanuni sorumluluğun kapsamını aşan tazminat talepleri sigorta teminatından yararlanamaz[28]. Sorumluluğu genişleten anlaşmalara örnek olarak, özel garanti sözleşmeleri, tazminat hükümleri içeren kalite taahhütleri, malın salt tüketici nezdinde bulunması nedeniyle meydana gelebilecek hasarlara karşı teminat yüklenimleri gibi edimler gösterilebilir[29].

Amerikan poliçe şartlarında yer alan, sigortalı üreticinin imal ettiği ürünün istenilen vasıfta olduğuna dair verilen kalite garantisinin, ürünün zararlı yan tesirleri olmadığına dair verilmiş bir garanti olduğu kabul edildiğinden, üreticinin sorumluluğunu genişleten anlaşmalara eşit sayılmamakta ve sigorta teminatı kapsamında olduğu kabul edilmektedir[30].

   1. Ürünün Kendisinde Oluşacak Hasar

14.03.2016 tarihli Hazine Müsteşarlığı yazısı ile ürün sorumluluk sigortası genel şartlarında yapılan değişiklik sonucu, sigortalı ürünlerin kendisine gelebilecek zararlar sigorta teminatı kapsamı dışında tutulmuştur. Fakat sözleşmede aksi kararlaştırılarak, ürünün kendisinden oluşacak hasar sigorta teminatı kapsamına alınabilir.

Böyle hasaların istisna edilmesinde amaç, kusurlu işçiliğin sigorta edilemeyeceği kuralını güçlendirmektir. Bu istisnadan feragat etmek, aynı zamanda yapılan işin kalitesinin bozulmasına sebebiyet verir[31]. Aksi takdirde, sigortacı, sigorta ettiren üreticinin ‘ticari girişim rizikosunu da üstlenmiş olur[32]. Bununla beraber, bu ana istisnanın, uçak yapımı sanayii sorumluluğu alanında kısmen kullanılmadığı da görülmektedir[33].  

14.03.2016 tarihli Hazine Müsteşarlığı yazısı ile ürün sorumluluk sigortası genel şartlarında değişiklik yapılmadan önce de; ürün sorumluluk sigortası poliçelerinde, sigortalı tarafından ve sigortalı adına imal ve teslim edilen mal ve işler dolayısıyla meydana gelecek sorumluluk, sigorta teminatından hariç tutulmakta idi[34]. Yani ürün sorumluluk sigortası poliçelerinde, ‘Sigortalı tarafından veya sigortalı adına imal veya temin edilen mal veya işler dolayısıyla meydana gelecek sorumluluğun’ sigorta teminatından mutlak surette hariç tutan bir kloz kullanılmakta idi. Bu klozun poliçeye konulmasının amacı, satılan veya yapılan iş sözleşmelerinde ürün garantisi hasarlarını istisna etmekti[35].

 

   1. Usul Hataları

Bu istisna, poliçelerde ‘management errors’ adıyla geçer. Bu deyimin Türkçe karşılığı ‘yönetim hataları’ olarak geçse de, anlamını daha iyi bir biçimde karşıladığı için, ‘usul hataları’ olarak ifade edilmiştir.  Bu istisna poliçelerde genellikle aşağıdaki şekilde yer almaktadır[36].

Ürün sorumluluk sigortasında sigortalının veya sigortalı adına hareket eden kimsenin imal ettiği ve tamamladığı işte kullandığı projede, formülde, planda, tarifnamede, reklam malzemelerinde, basılı talimatlardaki yanlışlık veya noksanlık sonucu oluşan bedeni ve maddi zararlar eylemi üretim hatasından kaynaklanmak şartı ile sigorta teminatı kapsamı dışında tutulmuştur[37]

   1. Kusurlu Malların Piyasadan Geri Çekilmesinden Doğan Sorumluluğun İstisna Edilmesi

Ürünün piyasaya sürülmesinden sonra ayıplı olduğunun tespit edilmesi halinde, zararın büyük boyutlara ulaşarak, hasarların silsile takip etmesini engellemek amacıyla, ürünler ya tamamen geri toplatılmakta ya da ayıbın giderilmesi için çeşitli çalışmalar yapılmak suretiyle denetim altına alınmaktadır. Bu duruma dünya genelinde sınırsız örnekler verilebilir. Alman Reasürans Şirketi Frankona AG’nin 1987 yılında Münih’te yayınladığı “Product Recalls” adlı araştırmada, Johnson&Johnson tarafından üretilen ve bazı belirlenmeyen nedenlerle bileşimine siyanür karıştığı tespit edilen heyecan yatıştırıcının 1985 yılında Amerikan piyasasından tamamen geri toplatılmış olduğuna, Renault firması tarafından problemli direksiyon kutusu mekanizması nedeniyle 1984 yılında tüm dünyada 300.000 adet otomobilin geri çağırıldığına ilişkin örnekler yer almaktadır[38].

Günümüzde gelişmiş hukuk sistemlerinde tüketicilerin korunmasına yönelik düzenlemelerin de etkisiyle kusurlu ürünlerin geri toplanmasında büyük bir artış meydana gelmiştir. Bu da tüketimi halinde sigorta ettirenin sorumluluğunu doğuran malların piyasadan çekilmesi hususunda büyük harcamaların yapılmasını beraberinde getirmiştir. Zira bu amaç için yapılan masraflar ürünün geri toplanması amacıyla yapılan bildirimleri, reklamları, toplanan malların muhafazasını, tamirini ya da gerektiği hallerde yenisi ile değiştirilmesi giderlerini içermektedir[39]. Ürün sorumluluk poliçelerinde önemli istisnalardan birisi de, bedeni ya da maddi zarara neden olan ürünlerin tamir, değiştirilme ve geri çağırılmasına yönelik yapılan masraflardır[40].

Ürün sorumluluk sigortası genel şartlarında yer alan bu istisna klozuna göre, sigortalının ürünün piyasadan geri çekilmesi, muayenesi, tamiri, yerine başka bir ürün ikamesi ve kullanma kaybından dolayı oluşan zararlar nedeniyle ileri sürülen tazminat talepleri mutlak surette hariç tutulmaktadır. Bu istisna, aynı zamanda, kusurlu bir ürünün bir zarar meydana getirmesi sonucunda bu zararı doğuran nedenin bilinmesi veya o nedenden olduğu şüphe edilmesinden sonra tüm ürünün piyasadan çekilmesi suretiyle oluşan zararlara da uygulanır[41]. Bu istisna hükmünün uygulamada ‘recall of products’ rizikosunun ek prim alınmak suretiyle sigorta teminatı altına alındığı da görülmektedir[42].  

   1. Dolaylı Hasarlar

Avrupa’da sigortacıların kullandıkları poliçelerde, dolaylı hasarlar, aksine bir hüküm bulunmadıkça, teminat dışıdır. Dolaylı hasarların teminat kapsamında olup olmadığı sorununun çözümlenmesi, meydana gelmiş olan hasarın yani kusurlu ürünün neden olduğu direkt hasarın ele alınmasıyla mümkündür. Maddi hasar teminatının tanımlamasındaki kısıtlama ile maddi hasarlar, sadece, elle dokunulabilen, görülebilen gerçek hasarları kapsatılarak, kullanma kaybının ancak bu tür maddi hasarlar sonucunda meydana gelmesi şart koşulmuştur. Sigortacı uygun nedensellik bağının mevcudiyeti ortaya konulmadan, kanıtlanmadan, meydana gelen zararlardan sorumlu tutulamaz. Kural olarak mamulün ayıplı üretilmesi sonucu meydana gelen hasarla birlikte dolaylı olarak ortaya çıkan zararlar aksine hüküm olmadıkça sorumluluk sigortası kapsamı içinde kabul edilmektedir. İşte bu gibi dolaylı zararlar sigorta poliçesine konulacak bir istisna hükmü ile teminat kapsamı dışında bırakılabilir[43].

Örneğin, herhangi bir fabrikanın önünde duran bir tankerden emniyet valfının kusurlu işleyişi nedeniyle klor sızması durumunda herhangi bir bedeni ve maddi zarar meydana gelmeden, sadece, bu klorun ortadan kaldırılıncaya kadar fabrika iki gün kapatılırsa, bundan dolayı oluşan iş kaybı teminat kapsamında değildir. Fakat sızan klor su ile karışarak metalleri çürütür, yağmur suyu ile temas ederek ana kontrol ve makine tertibatına hasar verirse ve bu nedenden ötürü de fabrika kapanırsa, bu zarar sorumluk sigortası teminatı kapsamında tazmin edilir[44].     

   1. Ürün (Mamul) Sorumluluğu Sigortasında Uygulanan Bazı Önlemler

Strasbourg’daki Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan yapımcının sorumluluğuna ilişkin Konvansiyonda ve Avrupa Ekonomik Topluluğunca hazırlanan Ayıplı Mamullerden Doğan Sorumluluğa İlişkin Yönerge’de, sorumluluğun belirli bir miktar ile sınırlanması ve de tazminatın belirli bir limit ile sınırlı olması düzenlenmiştir[45].

Ürün rizikosu hasarları, daha öncede belirttiğimiz gibi, hasar silsilesi özelliğine sahip bir branştır. Diğer sorumluluk sigortalarında da bu özellik var ise de ürün sorumluluğunda bu husus daha da önem kazanmaktadır. Tek bir poliçe ile ve belli bir süre için verilmiş olan ürün sorumluluğu sigortasında meydana gelen bir hasarın diğer hasarları takip edeceğini ve bunların bir silsile şeklinde büyüyeceği nazara alınarak ödenecek tazminatların da bir piyasanın kapasitesinin üstüne çıkabileceğini hesap ederek, böyle bir durum ile karşılaşmamak için gerekli önlemler alınmalıdır. Böylece, bu tür sigortalarda bir sigorta süresi içinde (kural olarak bir takvim yılı içinde) ödenecek olan bedeni ve maddi teminat miktarlarının belli bir limiti geçmeyeceği esastır. Bu ilke günümüzde diğer sorumluluk sigortalarının bir kısmında kullanılmakta fakat ürün sorumluluğu rizikolarının büyük bir kısmında uygulanmaktadır. Uygulamada bu tür sigortada teminat limitinin sınırlandırıldığı görülmektedir[46] 

Ürün sorumluluğu teminat limiti, her bir kaza, hasar veya hasar doğuran olay başına değil, birikimli limit olarak tespit edilmekte ve genellikle yıllık limit olarak belirlenmektedir. Teminat limitinin, ‘sigorta şirketinin her bir poliçe döneminde ödeyebileceği tüm bedeni ve maddi hasarların birikimli toplamı, teminat limitini geçemez’ şeklinde ‘aggregate limits’ olarak belirlenmesinde, etkisi çok uzun süre devam edecek hasar olasılıklarına karşı sigortacıyı koruma amacı yer almaktadır. Bu sayede sigortacı katastrofik sonuçlarla karşılaşma olasılığını ortadan kaldırmaktadır[47].

 

   1. Ürün Sorumluluk Sigortasında Zamanaşımı

Ürün sorumluluk sigortası için kanunda özel bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Ancak genel hükümler bölümünde yer alan Türk Ticaret Kanunu’nun 1420. Maddesinin sigorta türleri dikkate alınmaksızın, bütün sigorta sözleşmelerinde uygulanması benimsenmiştir[48].

Türk Ticaret Kanunu’nun 1420. Maddesi, sadece sigorta bedeline ilişkin zamanaşımı süresini kapsamayıp; aynı zamanda sebepsiz yere ödenmiş olan prim veya sigorta bedeli alacakları da dahil olmak üzere sigorta sözleşmesinden doğabilecek tüm hak taleplerini karşılayacak şekilde düzenlenmiş ve zamanaşımı süresini de iki yıl olarak belirlemiştir[49]. Sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan taleplere ilişkin zamanaşımı genel olarak Türk Ticaret Kanunu’nun 1420. Maddesi ile düzenlenmiş, fakat söz konusu maddede sorumluluk sigortalarına ilişkin zamanaşımını düzenleyen Türk Ticaret Kanunu’nun 1482. Maddesi hükmünü saklı tutmuştur. Sorumluluk sigortalarına ilişkin Türk Ticaret Kanunu’nun 1482. Maddesi hükmü ile sigortacıya yöneltilecek tazminat talepleri açısından on yıllık azami zamanaşımı süresi getirilmiştir[50]

Ürün Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında bu durum, “Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve sigorta tazminatına ilişkin istemler her halde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren on yıl geçmekle zaman aşımına uğrar.” şeklinde düzenlenmiş ve TTK.’nun 1420. ve 1482. Maddeleri ile paralellik arz etmektedir.

Ancak TTK’nun 1420. Maddesinde zamanaşımı süresinin ne zaman işlemeye başlayacağına dair bir düzenleme bulunmamaktadır[51]. Öte yandan BK’nın 128. maddesinde, zamanaşımının alacağın muaccel olduğu tarihten, talebin ihbarla muacceliyet kazanacağı hallerde ise ihbarın yapılabileceği andan itibaren başlayacağı düzenlenmiştir. Bu hüküm  Ürün Sorumluluk Sigortası Genel Şartları karşısında iki yıllık zamanaşımı süresinin alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren başlayacağını kabul etmek gerekir. Bununla beraber Türk Borçlar Kanunu'nun zamanaşımını düzenleyen hükümlerin hepsinin olayın özelliğine uygun düştüğü ölçüde ürün sorumluluk sigortası sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda da uygulanması mümkündür. Özellikle, zamanaşımı süresinin kesilmesiyle ilgili olarak TBK’nun 154. Md. hükmünün bu tür davalarda da uygulanması gerekecektir. Ticari işlere ilişkin olarak kanunlarda öngörülen zamanaşımı sürelerinde değişiklik yapılamaz. Bu husus TTK.’nun 6. Maddesinde; “Ticari hükümler koyan kanunlarda öngörülen zamanaşımı süreleri, Kanunda aksine düzenleme yoksa, sözleşme ile değiştirilemez.” şeklinde ifade olunmuştur. TTK’nun 1420. Maddesinde yer alan iki yıllık zamanaşımı süresi de ticari nitelikli bir hüküm olduğundan, 6. maddedeki emredici nitelikteki düzenleme karşısında, sözleşme ile değiştirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla TTK.’nun 1420. Maddesindeki zamanaşımı süresini değiştiren sözleşme hükümleri geçersiz olup, nazara alınmamaktadır[52].

               

                                               Sonuç ve Değerlendirme

Kusurlu (bozuk) olarak nitelendirilen ürünlerin yol açtığı büyük çaptaki maddi ve bedeni zararlar, konunun yasal olarak düzenlenmesini ve üreticiler karşısında, kullanıcıların menfaatlerini korumaya yönelik hukuki düzenlemeleri zorunlu hale getirmiştir. Nitekim, kusurlu ürünlerin neden olduğu bedeni ve maddi zararların potansiyeli karşısında, gerek ulusal gerekse uluslararası alanda yasa koyucular, konuya daha fazla duyarsız kalamamış ve özellikle tüketiciyi koruma eğiliminin de etkisiyle, “product liability” deyimi olarak ifade edilen ürün sorumluluğu kavramı gelişmiştir.

Artık günümüzde üreticinin sorumluluğunun sigortalanması düşüncesi bir fikir olmaktan çok ihtiyaç haline gelmiştir. Ürün sorumluluk sigortası kavramı, üreticinin ürettiği malı pazarlamak amacıyla elinden ve kontrolünden tamamen çıkardıktan sonra, o ürünü kullanan kişilerin, üründe meydana gelen bir bozukluk nedeniyle herhangi bir zarara maruz kalmaları durumunda, üreticinin bu kişilere karşı olan yasal sorumluluklarını teminat altına alan ihtiyari nitelikte bir sorumluluk sigorta türüdür. Ürün sorumluluk sigortası, bir sorumluluk sigortası olması dolayısıyla, hukuki niteliği itibarıyla sorumluluk sigortalarının tâbi olduğu ilkelere bağlıdır.

Ürün rizikolarının kapsamı gayet geniş olup ilaç sanayiinden inşaat malzemelerine, endüstride kullanılan kimyasal maddelerden boyalara ve yapıştırıcılara, makinelerden elektronik alet ve cihazlara kadar uzanmaktadır. Ürün sorumluluk rizikosu özellikleri itibarıyla tam olarak tanımlanamayan bir rizikodur. Bu sebeple uygulamada, sigorta teminatının kapsamı, istisnalar tespit etmek suretiyle yapılmaktadır. Hasarların silsile takip etmesi, geniş coğrafik alana yayılması ve geç ortaya çıkması ürün sorumluluğu hasarlarının müşterek özellikleridir.

 

 

YARARLANILAN KAYNAKLAR

  1. ACI, Özgür, Türkiye ve AB Ülkelerinde Ürün Sorumluluk Sigortası Uygulaması ve Mukayeseli Analizi, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Yüksekokulu, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 2004.
  2. ARKAN, Sabih, Sigorta Hukukunda Fazladan Yapılan Ödemelerin İadesinde Zamanaşımı, AÜHFD, C. 56, S.2, Yıl 2007 (http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/266/2396.pdf).
  3. ARSEVEN, Haydar, Sigorta Hukuku, Yenilenmiş 2. Baskı, İstanbul 1991.
  4. AYDOS, Oğuz Sadık, Ürün Sorumluluğu, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 2006.
  5. AYLİ, Ali, İnşaat Bütün Riskler Sigortasında Riziko, Yetkin Yayınları, Ankara 2012.
  6. BENNETT, Carol, Insurance Learners Insurance of Liability, London 1989.
  7. CEBE, M. Sinan, Açıklamalı ve İçtihatlı Mal Sigortaları Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2010.
  8. ÇEKER, Mustafa, 6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’na Göre Sigorta Hukuku, Birinci Baskı, Karahan Kitabevi, Adana 2011.
  9. DEMİRCİ, Serdar, Ürün Sorumluluk Sigortası, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara 2011.
  10. GREENE, Mark, Risk and Insurance, 4 th Edition, South Western Publishing Co, Cincinati 1977.
  11. HANÇERLİOĞLU, Orhan, Ekonomi Sözlüğü, İstanbul 1972.
  12. HANIMELİ, Çağan, Ürün Sorumluluğu Sigortası, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 1997.
  13. HIZIR, Serdar, Türk Ticaret Kanunu’nda Yer Alan Mal Sigortalarına İlişkin Muhtelif Hüküm ve İlkelerin Sorumluluk Sigortasına Uygulanabilirliği, TBB Dergisi, Yıl 2009 S. 86.
  14. İLUNT TÜREDİ, Gülenay, Ürün Sorumluluk Sigortasının Seçilmiş Avrupa Birliği Ülkeleri Ve Türkiye’deki Uygulamaları, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 2007.
  15. KAYIHAN, Şaban-BAĞCI, Ömer, Türk Özel Sigorta Hukuku Dersleri, Umuttepe Yayınları, Kocaeli 2016.
  16. KENDER, Rayegan, Türkiye’de Hususi Sigorta Hukuku, Güncellenmiş 13. Baskı, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul 2014.
  17. KUTLU, İhsan, Mamül Sorumluluğu Sigortası, Teori ve Uygulama Açısından Mesuliyet Sigortaları III. Sigorta Semineri, İstanbul 4-7 Nisan 1977.
  18. KUTLUĞ ÖZCAN, İpek, “Ürün Sorumluluk Sigortası Üreticiler İçin önemli Bir İhtiyaç”, Sigortacı Gazetesi, 03.02.2015 (http://www.sigortacigazetesi.com.tr/aig-sigorta-sorumluluk-sigortalari-muduru-ipek-kutlug-ozcan-urun-sorumluluk-sigortasi-ureticiler-icin-onemli-bir-ihtiyac/).
  19. NARTER, Sami, Kusursuz Sorumluluk Haksız Fiil Sorumluluğu ve Tazminat Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2014.
  20. ÖZLENEN ÇIĞ, Ayşe, Ürün Sorumluluğu Sigortasında Teminatın Kapsamı, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 2014.
  21. ÖZSUNAY, Ergun, Türk Hukuku’nda Gerçek Bir Boşluk: “Yapımcının Sorumluluğu” , BATİDER Haziran 1979, C.X. , S.1.
  22. ÖZSUNAY, Ergun, Yapımcının Sorumluluğu, Teori ve Uygulama Açısından Mesuliyet Sigortaları III. Sigorta Semineri, İstanbul 4-7 Nisan 1977.
  23. ÖZTAN, Bilge, İmalatçının Sorumluluğu, Ankara 1982.
  24. SAYGIN, Mustafa, Avrupa ve Amerika’daki Uygulamalar Işığında Türkiye’de Mamul Mal Sorumluluk Sigortaları, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 1992.
  25. ŞENOCAK, Kemal, Mesleki Sorumluluk Sigortası, (Özellikle Doktor, Avukat, Mimarın Sorumluluk Sigortası), Ankara 2000.
  26. TANDOĞAN, Haluk, Türk Mes’uliyet Hukuku, 1961 Yılı Birinci Basıdan Tıpkı Bası, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2010
  27. TÜRK, Hikmet Sami, Sigortacının Temerrüdü Ne Zaman Başlar?, Ticaret Hukuku ve Yargıtay

Kararları Sempozyumu, C. XII, Ankara 28-29 Nisan 1995.

  1. ULAŞ, Işıl, Uygulamalı Zarar Sigortaları Hukuku, 8. Bası, Turhan Kitabevi yayınları, Ankara 2012.
  2. ULRİCH, Sturmer, New EEC Product Liability, Köln, 1988.
  3. ÜNAN, Samim, İsteğe Bağlı Genel Sorumluluk Sigortasında Riziko, Beta Yayınları, İstanbul 1998.
  4. YONGALIK, Aynur, Çevre Sorumluluk Sigortası, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, Ankara 1998
  5. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 21.11.2014 Gün 2013/16477 E. ve 2014/18157 K. Sayılı İlamı.
  6. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 24.1.2013 Gün 2012/840 E. ve 2013/1563 K. Sayılı İlamı.

 

BU MAKALE HAKEMLİ OLARAK TERAZİ HUKUK DERGİSİ MAYIS 2017 CİLT:12 SAYI:129’DA YAYINLANMIŞTIR.

 

 

[1] KUTLU, İhsan, Mamül Sorumluluğu Sigortası, Teori ve Uygulama Açısından Mesuliyet Sigortaları III. Sigorta Semineri, İstanbul 4-7 Nisan 1977, s. 271.

[2] KUTLU, İhsan, Mamül Sorumluluğu Sigortası, Teori ve Uygulama Açısından Mesuliyet Sigortaları III. Sigorta Semineri, İstanbul 4-7 Nisan 1977, p. 271.

[3] DEMİRCİ, Serdar, Ürün Sorumluluk Sigortası, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara 2011, s. 1-2.

[4] HANÇERLİOĞLU, Orhan, Ekonomi Sözlüğü, İstanbul 1972, s.350.

[5] ÖZTAN, Bilge, İmalatçının Sorumluluğu, Ankara 1982, s.24.

[6] ÖZSUNAY, Ergun, Türk Hukuku’nda Gerçek Bir Boşluk: “Yapımcının Sorumluluğu” , BATİDER Haziran 1979, C.X. , S.1, s. 154.

[7] NARTER, Sami, Kusursuz Sorumluluk Haksız Fiil Sorumluluğu ve Tazminat Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2014, s. 343-344.

[8] BENNETT, Carol, Insurance Learners Insurance of Liability, London 1989, s. 91; KUTLU, s. 274.

[9] GREENE, Mark, Risk and Insurance, 4 th Edition, South Western Publishing Co, Cincinati 1977, s. 298.

[10] KUTLUĞ ÖZCAN, İpek, “Ürün Sorumluluk Sigortası Üreticiler İçin önemli Bir İhtiyaç”, Sigortacı Gazetesi, 03.02.2015 (http://www.sigortacigazetesi.com.tr/aig-sigorta-sorumluluk-sigortalari-muduru-ipek-kutlug-ozcan-urun-sorumluluk-sigortasi-ureticiler-icin-onemli-bir-ihtiyac/).

[11] ÖZSUNAY, Ergun, Yapımcının Sorumluluğu, Teori ve Uygulama Açısından Mesuliyet Sigortaları III. Sigorta Semineri, İstanbul 4-7 Nisan 1977, s. 207 vd.; ULAŞ, Işıl, Uygulamalı Zarar Sigortaları Hukuku, 8. Bası, Turhan Kitabevi yayınları, Ankara 2012 , s. 802. 

[12] HIZIR, Serdar, Türk Ticaret Kanunu’nda Yer Alan Mal Sigortalarına İlişkin Muhtelif Hüküm ve İlkelerin Sorumluluk Sigortasına Uygulanabilirliği, TBB Dergisi, Yıl 2009 S. 86, s. 268. 

[13]ACI, Özgür, Türkiye ve AB Ülkelerinde Ürün Sorumluluk Sigortası Uygulaması ve Mukayeseli Analizi, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Yüksekokulu,  (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 2004, s. 3. 

[14] CEBE, M. Sinan, Açıklamalı ve İçtihatlı Mal Sigortaları Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2010, s. 481.

[15] ÖZLENEN ÇIĞ, Ayşe, Ürün Sorumluluğu Sigortasında Teminatın Kapsamı, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 2014, s. 35. 

[16]İLUNT TÜREDİ, Gülenay,  Ürün Sorumluluk Sigortasının Seçilmiş Avrupa Birliği Ülkeleri Ve Türkiye’deki Uygulamaları, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 2007, s. 5-6.  

[17] KENDER, Rayegan, Türkiye’de Hususi Sigorta Hukuku, Güncellenmiş 13. Baskı, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul 2014, s. 169.; ARSEVEN, Haydar, Sigorta Hukuku, Yenilenmiş 2. Baskı, İstanbul 1991, s. 20.

[18] AYDOS, Oğuz Sadık, Ürün Sorumluluğu, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara 2006, s. 228.

[19] HANIMELİ, Çağan, Ürün Sorumluluğu Sigortası, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 1997, s. 45; ÖZLENEN ÇIĞ, s. 40-41.

[20] ÖZLENEN ÇIĞ, s. 63. 

[21] KUTLU, s. 276.

[22] AYLİ, Ali, İnşaat Bütün Riskler Sigortasında Riziko, Yetkin Yayınları, Ankara 2012, s. 34

[23] ULAŞ, s. 802.; KUTLU, s. 276-277.

[24] YONGALIK, Aynur, Çevre Sorumluluk Sigortası, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, Ankara 1998, s. 169-170.

[25] TANDOĞAN, Haluk, Türk Mes’uliyet Hukuku, 1961 Yılı Birinci Basıdan Tıpkı Bası, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2010, s. 46-47.

[26] Ticaret Kanunu. Net, (http://www.ticaretkanunu.net/ttk-madde-1477/)

[27] ÖZLENEN ÇIĞ, s. 78.; KUTLU, s. 280.

[28] ŞENOCAK, Kemal, Mesleki Sorumluluk Sigortası, (Özellikle Doktor, Avukat, Mimarın Sorumluluk Sigortası), Ankara 2000, s. 440-441.

[29] ÖZLENEN ÇIĞ, s. 78.

[30] KUTLU, s. 280-281.

[31] KUTLU, s. 277.

[32] ÜNAN, Samim, İsteğe Bağlı Genel Sorumluluk Sigortasında Riziko, Beta Yayınları, İstanbul 1998. s. 151.

[33] İLUNT TÜREDİ, s. 42.

[34] DEMİRCİ, s. 91; ÖZLENEN ÇIĞ, s. 79 vd.

[35] “…Dava, endüstriyel ürün sorumluluk sigorta poliçesine dayalı olarak ödenen bedelin rücuen tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece, dava dışı şirketin işyerinde, klima montajı yapan davalı yetkili servis elemanının kusurlu davranışı nedeni ile yangın çıktığı, yangından kaynaklanan zararı ödeyen imalatçı şirketin ödediği bedeli sigorta poliçesi kapsamında davacıdan tahsil ettiği, poliçe kapsamında ödenen bedelden kusuru oranında davalının sorumlu bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalı tarafça öncelikle davacının yaptığı ödemenin sigorta poliçesi kapsamında bulunmadığı savunulmuş olup mahkemece bu savunma üzerinde herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Oysa, Ürün Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın 1. maddesinde "Bu sigorta sözleşmesi ile sigortacı, sigortalıya karşı sözleşmede tanımlanan ürünlerin kusurundan kaynaklanan tazminat talepleri ve isteme ilişkin makul giderler için sözleşme ile kararlaştırılan şartlar ve limitler dahilinde teminat sağlar." düzenlemesine yer verilmiş olup Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları'nın 3/A-8-b maddesi uyarınca da sigortalı hesabına hareket edenlerin imal ve teslim ettikleri cihazlarda, teslimatın kusurlu olması nedeniyle meydana gelen hasarlar teminat dışı tutulmuştur. Bu itibarla, mahkemece, davacı tarafından sigorta ettirenine yapılan ödemenin sigorta poliçesi kapsamında kalmadığı yönündeki davalı savunmasının değerlendirilmesi ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir…” (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 21.11.2014 Gün 2013/16477 E. ve 2014/18157 K. Sayılı İlamı)

[36] DEMİRCİ, s. 92. KUTLU, s. 277.

[37] ULAŞ, s. 803.

[38] SAYGIN, Mustafa, Avrupa ve Amerika’daki Uygulamalar Işığında Türkiye’de Mamul Mal

Sorumluluk Sigortaları, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul 1992, s. 23.

[39] DEMİRCİ, s. 96.

[40] “…Davacı vekili, müvekkilli şirketin ... Atık Su Arıtma tesisinin inşaatını yüklendiğini, bu iş sebebiyle kullanacağı boruları dava dışı şirketten satın aldığını, ancak boruların döşenmesinden kısa süre sonra sistemde kaçakların meydana geldiğini, bu sebeple esas imalatçı davalı şirketle görüşüldüğünü, davalı şirketin yeni boru vermeyi kabul ettiğini, ancak yeni boruların alana döşenmesi için yapılacak masrafları üstlenmekten kaçındığını, davaya konu boruların diğer davalı ... şirketi nezdinde “Ürün Sorumluluk Sigortası” kapsamında sigortalı olduğunu ileri sürerek, müvekkili şirketin yapmış olduğu masraflar toplamı olan 8.467,42 TL zarar ile 636,30 TL tespit masrafı tutarı toplamı olan 9.103,72 TL'nın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı ... şirketi vekili, talebin teminat dışı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Diğer davalı şirket davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece, tüm dosya kapsamına, toplanan delillere ve düzenlenen bilirkişi raporuna göre, oluşan zararın sigorta teminatı kapsamı dışında oluğu gerekçesiyle, davalı ... şirketine karşı açılan davanın reddine; diğer davalı şirketin zarardan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 8.467,42 TL'nın davalı şirketten tahsiline, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı ve davalı ... vekilleri temyiz etmişlerdir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı ve davalı ... vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir…” (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 24.1.2013 Gün 2012/840 E. ve 2013/1563 K. Sayılı İlamı)

[41] ÖZLENEN ÇIĞ, s. 81-82.

[42] KUTLU, s. 279-280.

[43] İLUNT TÜREDİ, s. 44.

[44] KUTLU, s. 281-282.

[45] ULRİCH, Sturmer, New EEC Product Liability, Köln, 1988, s. 175.

[46] KUTLU, s. 285-286.

[47] BENNETT, s. 91.

[48] ARKAN, Sabih, Sigorta Hukukunda Fazladan Yapılan Ödemelerin İadesinde Zamanaşımı, AÜHFD, C. 56, S.2, Yıl 2007, s. 39 vd. (http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/266/2396.pdf).

[49] ÇEKER, Mustafa, 6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu’na Göre Sigorta Hukuku, Birinci Baskı, Karahan Kitabevi, Adana 2011, s. 192.

[50] KAYIHAN, Şaban-BAĞCI, Ömer, Türk Özel Sigorta Hukuku Dersleri, Umuttepe Yayınları, Kocaeli 2016, s. 257 vd.

[51] TÜRK, Hikmet Sami, Sigortacının Temerrüdü Ne Zaman Başlar?, Ticaret Hukuku ve Yargıtay

Kararları Sempozyumu, C. XII, Ankara 28-29 Nisan 1995, s. 190.

[52] DEMİRCİ, s. 212-213.

Paylaş